Türkiye’de uzun yıllardır miras ve hisseli taşınmaz davalarında yaşanan sorunları kökten değiştirecek bir düzenleme geliyor. Ekim ayı içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine gelmesi beklenen 11. Yargı Paketi, Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda kritik değişiklikler öngörüyor. Paketin en çok ses getiren başlığı ise, halk arasında “hisseli tapu davaları” olarak bilinen Ortaklığın Giderilmesi davalarında satış yöntemine getirilen yeni kurallar oldu.
Bugüne kadar yıllarca süren davaların sonunda, ortaklı taşınmazlar çoğunlukla açık artırma yoluyla satılıyor ve hissedarlar elde edilen gelir üzerinden pay alıyordu. Ancak bu sistem, mülklerin değerinin çok altında satılmasına yol açabiliyor ve özellikle miras yoluyla gelen taşınmazlarda aileler arasında büyük kırgınlıklara neden oluyordu. Yeni düzenleme bu tabloyu değiştirmeyi amaçlıyor.
Öncelikli Satış Hakkı Geliyor
Yargı paketinde en dikkat çekici yenilik “öncelikli satış hakkı” oldu. Artık bir hissedar payını satmak istediğinde, önce bu hakkı diğer hissedarlara rayiç bedel üzerinden teklif etmek zorunda kalacak. Rayiç bedel ise mahkemenin atayacağı bilirkişiler tarafından belirlenecek ve en düşük teklif riskine bağlı kalmayacak.
Eğer diğer hissedarlar bu hakkı kullanırsa taşınmaz aile içinde kalmaya devam edecek. Ancak teklif kabul edilmezse satış süreci açık artırma ile üçüncü kişilere devredilebilecek. Bu sayede hem taşınmazın değerinin altında satılması önlenecek hem de mülkiyetin yabancılara geçmesi daha zor hale gelecek.
Gayrimenkul hukukçuları, bu değişikliğin aile bağlarını koruma ve davaları hızlandırma açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor. Özellikle miras yoluyla gelen taşınmazlarda, payların yabancıların eline geçmesi engellenmiş olacak.
Ekonomik Güç Dengesine Dair Endişeler
Her ne kadar düzenleme büyük oranda olumlu karşılansa da, bazı uzmanlar uygulamanın ekonomik denge açısından sorunlara yol açabileceğini düşünüyor. Maddi gücü sınırlı olan hissedarların, rayiç bedeli karşılayamayacağı için satışa zorlanmış hissedebileceği dile getiriliyor. Bu da ekonomik açıdan güçlü hissedarların daha avantajlı hale gelmesi riskini gündeme taşıyor.
Buna rağmen Adalet Bakanlığı, düzenlemenin temel hedefinin yargı yükünü azaltmak, taraflar arasında adil bir çözüm sağlamak ve aile içi uzlaşıyı teşvik etmek olduğunu vurguluyor.