Yeni yıla sayılı aylar kala milyonlarca memur, emekli ve asgari ücretli gözünü maaş zammına çevirdi. Enflasyon verilerinin açıklanmasıyla birlikte, 2026 Ocak ayında maaşlara ne kadar artış yapılacağı merak konusu haline geldi. SSK ve Bağ-Kur emeklileri için zammın belirleyicisi 6 aylık enflasyon farkı olurken, memurlar ise hem enflasyon farkını hem de toplu sözleşmeden doğan oranı maaşlarına yansıtıyor.
Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, yaptığı son değerlendirmede memur ve emeklilerin maaş artışına dair olası tabloyu paylaştı. Erdursun’un analizine göre, yılın son çeyreğinde enflasyonun Ekim’de yüzde 2, Kasım’da yüzde 2 ve Aralık’ta yüzde 1 artması halinde, 6 aylık toplam enflasyon oranı yüzde 12,96’ya ulaşacak. Bu durumda, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin alacağı zam oranı yüzde 12,96 olacak.
Ancak memurlar ve memur emeklileri için tablo biraz daha farklı. Erdursun, yüzde 11’lik toplu sözleşme zammının da eklenmesiyle memur kesiminin toplamda yüzde 19,41 oranında artış alacağını belirtti. Ayrıca, memur ve memur emeklilerinin taban aylıklarına 1000 TL’lik ek artış yapılması planlanıyor.
2008 Sonrası Emeklilik Sisteminde “Büyük Uçurum”
Erdursun’un dikkat çektiği en önemli nokta ise, 2008 öncesi ve sonrası göreve başlayan memurlar arasındaki derin fark oldu. Uzman, 1 Ekim 2008’den önce işe başlayan memurların emekli maaşının hesaplanmasında kademe, derece, ek gösterge ve makam tazminatı gibi unsurların dikkate alındığını, ancak bu tarihten sonra göreve başlayanların sadece brüt maaş üzerinden değerlendirildiğini ifade etti.
Bu durumun uzun vadede ciddi mağduriyetler yaratacağına dikkat çeken Erdursun, “Çalışırken arada büyük farklar olmasa da, emekli olduktan sonra maaşlar arasında uçurum oluşuyor. Yeni sistem, ilerleyen yıllarda daha da adaletsiz bir tablo ortaya çıkaracak” dedi.
Ayrıca 2008 sonrası göreve başlayan memurların görevden ayrıldıktan sonra 4C kapsamında prim yatıramadığına da vurgu yapan Erdursun, bu kişilerin bir gün bile SSK ya da Bağ-Kur primi ödemeleri durumunda emekli ikramiyesi hakkını kaybettiklerini söyledi. Bu durum, kamu çalışanları arasında “geleceğe dönük güvencesizlik” tartışmasını yeniden gündeme taşıdı.
“Eşit İşe Eşit Emeklilik” Talebi Yükseliyor
Memur sendikaları da benzer biçimde sistemdeki dengesizliklerin giderilmesi gerektiğini savunuyor. Sendika temsilcileri, aynı görevde çalışıp benzer maaş alan iki çalışanın emekli olduklarında tamamen farklı gelir düzeylerine sahip olmasının kabul edilemez olduğunu dile getiriyor.
Erdursun’a göre, mevcut sistemin bu şekilde devam etmesi halinde ilerleyen yıllarda kamu emeklileri arasındaki gelir uçurumu daha da büyüyecek. Bu nedenle yeni dönemde hem toplu sözleşmelerin hem de emeklilik sisteminin yeniden ele alınması gerektiğini belirtiyor.
Yeni Yıl Öncesi Beklentiler Artıyor
Ocak ayında yapılacak zamla birlikte en düşük emekli maaşının ne kadar olacağı da en çok merak edilen konular arasında. Ekonomistler, enflasyonun seyri ve hükümetin bütçe hedefleri doğrultusunda refah payı artışının da gündeme gelebileceğini belirtiyor. Ancak şu an için bu konuda net bir açıklama yapılmış değil.
Milyonlarca çalışan için kritik olan bu süreçte, gözler hem TÜİK’in yıl sonu verilerinde hem de Çalışma Bakanlığı’nın açıklamalarında olacak.
kaynak: mynet