Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) çerçevesinde yeni eğitim-öğretim dönemine yönelik önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. Bakanlık, eğitim sisteminde köklü değişiklikler yapmayı hedefleyen kapsamlı bir çalışma başlattı.
Bu çalışma kapsamında özellikle lise eğitimi süresi, Liselere Geçiş Sınavı (LGS) puanlaması ve ilkokula başlama yaşı gibi kritik konular masaya yatırıldı. Bakanlık yetkilileri, yeni düzenlemelerin hem akademik başarıyı hem de öğrencilerin kişisel gelişimini destekleyecek şekilde tasarlandığını belirtiyor. Uzmanlar, bu değişikliklerin eğitimde esneklik sağlayarak öğrencilerin yeteneklerini daha verimli kullanmalarına imkân tanıyacağını ve Türkiye’nin eğitim vizyonunu güçlendireceğini ifade ediyor.
TYMM’nin bu yıl uygulanmaya başlayan beceri temelli müfredatı doğrultusunda, MEB, 2025-2026 eğitim-öğretim yılı için üç ana başlığa odaklandı. İlki, zorunlu lise eğitimi süresinin yeniden düzenlenmesi. Mevcut sistemde dört yıl olan lise eğitimi, yeni modelle daha esnek hale getirilecek ve ders yoğunluğu azaltılacak.
Lise eğitiminin ilk iki veya üç yılı zorunlu olacak, son yıllar ise öğrencilerin isteğine bağlı olarak üniversite hazırlık yılı olarak tasarlanacak. Bakanlık yetkilileri, böylece öğrencilerin kendi ilgi ve yeteneklerine uygun derslere daha fazla zaman ayırabileceğini belirtiyor.
Liselerde Esnek Eğitim ve Zorunlu Sınıflar
Yeni model kapsamında liselerde zorunlu eğitim süresi kısalırken, esnek ders programlarıyla öğrencilerin akademik ve kişisel gelişimi desteklenecek. TYMM’nin uygulandığı sınıflarda, öğrenciler sosyal, kültürel ve sportif alanlarda da etkinliklere katılacak. Bu değişiklik, eğitim sürecinde yalnızca akademik başarıya odaklanılmasını önleyerek gençlerin yeteneklerini ve yaratıcılıklarını geliştirmelerine imkân tanıyacak.
MEB, yeni modelin detaylarını önümüzdeki kabine toplantısında sunmayı planlıyor. Bakan Yusuf Tekin, “Eğer siyasi karar da uygun olursa, farklı alternatifleri sunmaya hazırız. Bu yıl içerisinde karar netleşecek ve önümüzdeki eğitim takvimi ona göre şekillenecek” açıklamasını yaptı.
LGS’de Sosyal Projeler ve Ek Puan
TYMM’nin ikinci kritik gündem maddesi, Liselere Geçiş Sınavı puanlamasında sosyal projelerin ve kişisel gelişim faaliyetlerinin de dikkate alınması. 8. sınıf öğrencileri, sınavda aldıkları puanın yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri, sanat ve spor etkinlikleri gibi faaliyetlerinden de ek puan kazanabilecek.
Eğitim uzmanları, bu değişikliğin öğrencileri sadece sınav başarısına odaklanmak yerine, toplumsal sorumluluk bilinci ve kişisel gelişimlerini de ön planda tutmaya teşvik edeceğini söylüyor. Bu adımın, öğrencilerin yaratıcılıklarını ve takım çalışması becerilerini artırarak gelecekteki kariyerlerine olumlu katkı sağlaması bekleniyor.
Üçüncü başlık ise ilkokula başlama yaşı ile ilgili. Mevcut sistemde 72 aylık çocuklar zorunlu olarak ilkokula başlarken, 66 aylık çocuklar da velilerinin talebi doğrultusunda kayıt yaptırabiliyor. Yeni düzenleme ile bu yaş sınırlarının standartlaştırılması ve esnek hale getirilmesi gündemde. Bu uygulamanın, çocukların okul olgunluğunu ve başarı potansiyelini artıracağı öngörülüyor.
MEB’in TYMM kapsamında yaptığı bu düzenlemeler, eğitim camiasında büyük merak ve tartışma konusu oldu. Uzmanlar, esnek lise eğitimi ve LGS’de ek puan uygulamasının öğrenciler üzerinde olumlu etkiler yaratacağını belirtirken, aileleri ve öğrencileri sürece aktif katılmaya davet ediyor. Siz de görüşlerinizi paylaşabilir, bu yeniliklerin çocukların eğitimine katkı sağlayıp sağlamayacağını yorumlarda tartışabilirsiniz.













