Türkiye’de sıfır kilometre otomobil fiyatlarının yüksekliği, uzun süredir vatandaşların en büyük şikâyetlerinden biri. Fiyatların artmasında en önemli pay, araçlara uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV). Hal böyle olunca, hükümetin zaman zaman yapabileceği olası ÖTV indirimleri vatandaşlar arasında büyük beklenti yaratıyor. Ancak genel bir indirimden ziyade, devlet sosyal politikaları kapsamında bazı kesimlere özel bir avantaj sağlıyor. Bu imkân, engelli bireylerin ulaşım özgürlüğünü artırmak amacıyla sunulan ÖTV muafiyetli araç alma hakkı.
ÖTV Muafiyeti Nasıl Uygulanıyor?
ÖTV muafiyeti, engelli bireylerin sıfır kilometre otomobil satın alırken bu vergiden muaf tutulmasını sağlayan bir düzenlemedir. Uygulama, engel oranı ve engelin türüne göre iki ana kategoride değerlendirilir. Sürecin ilk aşamasında ise iki temel şart öne çıkar:
İlki, engelli bireyin durumuna uygun olarak düzenlenmiş yeni tip sürücü belgesine sahip olması. İkincisi ise devlet hastanelerinden alınan sağlık kurulu raporudur. Bu rapor, kişinin engel oranını, aracın kullanılıp kullanılamayacağını ve özel donanım gereksinimlerini açık şekilde belirtmelidir.
Yüzde 40 ile 90 arasında engellilik oranına sahip bireyler, özel tertibatlı araç şartıyla bu haktan yararlanabiliyor. Örneğin, gaz veya fren sisteminin elden kontrol edilebildiği araçlar bu kapsamda değerlendiriliyor. Raporda, “normal araç kullanamaz” ve “özel tertibatlı araç kullanabilir” ifadelerinin yer alması ise zorunlu. Bu kapsamda tescil edilen araçlar, yalnızca rapor sahibi engelli birey tarafından kullanılabiliyor.
Yüzde 90 ve Üzeri Rapor Sahipleri İçin Ek Avantajlar
Engel oranı yüzde 90 ve üzeri olan bireylerde ise durum daha esnek. Bu kişiler araç kullanamasa dahi ÖTV muafiyetinden yararlanabiliyor. Ayrıca sürücü belgesi şartı da aranmıyor. Araç, engelli bireyin kendisi tarafından alınabileceği gibi, vekalet yoluyla bir yakını tarafından da satın alınabiliyor. En dikkat çeken ayrıcalıklardan biri ise kullanım hakkının genişliği. Bu kapsamda alınan araçları, engelli bireyin eşi, üçüncü dereceye kadar yakın akrabaları ya da noterden vekaletle belirlenen sürücüler de kullanabiliyor. Bu detay, araç ruhsatına özel bir ibareyle işleniyor.
Devletin sağladığı bu destek, birçok aile için ulaşımda bağımsızlık anlamına geliyor. Hem engelli bireylerin yaşamını kolaylaştırıyor hem de araç sahibi olmanın önündeki ekonomik engelleri bir nebze azaltıyor.