Türkiye’de yıllardır değişmeyen bir gelenek vardır: Yastık altına altın koymak. Türk halkının yatırım denince aklına ilk gelen seçenek her zaman fiziki altın olmuştur. Ancak artık tablo hızla değişiyor. Dijitalleşmenin etkisiyle yatırım alışkanlıkları köklü bir dönüşüm geçiriyor ve bu dönüşümün merkezinde yepyeni bir yıldız parlıyor: Darphane Altın Sertifikası (ALTIN.S1).
Gram altının 5.200 TL seviyesini aştığı, ons altının ise 3.900 dolar civarında seyrettiği bu dönemde, yatırımcıların ilgisi adeta bu sertifikaya akın ediyor. Yılbaşından bu yana %122,8’lik getiri sağlayan Darphane Altın Sertifikası, gram altının %74’lük performansını gölgede bırakarak küçük yatırımcıya altın çağını yeniden yaşatıyor.
Fark Nereden Geliyor? Sertifikanın Sırrı Borsada Saklı
İlk bakışta “Altına dayalı bir sertifika nasıl olur da gram altından daha fazla kazandırır?” sorusu akla geliyor. Ancak bu farkın ardında yatan neden oldukça basit: Borsa İstanbul’daki arz-talep dengesi.
Darphane Altın Sertifikası’nın değeri yalnızca altının uluslararası ons fiyatına ve döviz kuruna bağlı değil. Borsada oluşan alım-satım yoğunluğu da fiyatın belirlenmesinde önemli bir rol oynuyor.
Yani yatırımcıların talebi arttığında, sertifikanın fiyatı temsil ettiği altın miktarının üzerine çıkarak “primli” hale geliyor.
Bu durum, sertifikayı klasik bir altın yatırımı olmaktan çıkarıp, kendi piyasası olan bağımsız bir yatırım aracına dönüştürüyor. Yatırımcılar artık sadece altının değer kazanmasından değil, borsadaki talep artışından da kazanç sağlıyor.
Küçük Yatırımcı İçin Büyük Fırsat
Darphane Altın Sertifikası’nın hızla popülerleşmesinin ardında yalnızca getirisi değil, sunduğu kolaylıklar da yatıyor.
Fiziki altın alırken yaşanan güvenlik endişeleri, saklama sorunları ve yüksek maliyetler artık tarih oluyor. Her bir sertifika 0,01 gram altına, yani bir gramın yüzde birine karşılık geliyor. Bu da yaklaşık 70 TL gibi küçük bir bütçeyle altın yatırımı yapılabileceği anlamına geliyor.
Üstelik yatırımcılar borsa üzerinden anlık olarak alım-satım yapabiliyor, kuyumcu farkı veya işçilik maliyeti ödemiyor.
Altınlar fiziki olarak Darphane güvencesiyle saklanırken, yatırımcı sadece dijital sertifikaya sahip oluyor.
Tüm bunların üzerine bir de %0 stopaj avantajı eklenince, bu yatırım aracı birçok kişi için geleneksel altına güçlü bir alternatif haline geliyor. Elde edilen kazançtan hiçbir vergi kesilmemesi, yatırımcının tüm kazancını net şekilde almasını sağlıyor.
Dijital Altın Dönemi Başladı
Ekonomistler, Darphane Altın Sertifikası’nın Türkiye’de yatırım kültürünü kökten değiştireceği görüşünde. Uzmanlara göre bu sistem, hem küçük yatırımcıyı piyasaya dahil ediyor hem de kayıt dışı yastık altı altının ekonomiye kazandırılmasında önemli bir adım olarak görülüyor.
Fiziki altına güven duyan ama saklama maliyetlerinden çekinen vatandaşlar için bu sertifika, hem güvenli hem pratik bir çözüm sunuyor.
Altın artık sadece bilezik ya da çeyrekten ibaret değil; borsada işlem gören, vergi avantajı olan bir dijital değer haline geldi.
Not: Haber yazısı sadece bilgilendirme amacı taşımaktadır, asla yatırım tavsiyesi değildir.