İsrail’in uluslararası sularda gerçekleştirdiği son operasyon, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Özgürlük Filosu Koalisyonu’nu hedef aldı. Filonun amiral gemisi ve diğer gemileri, uluslararası hukuka aykırı şekilde İsrail donanması tarafından kuşatıldı ve kontrol altına alındı. Bu operasyon sırasında gemilerde bulunan Türkiye’den milletvekilleri de dahil olmak üzere çok sayıda sivil aktivist etkisiz hale getirildi.
Türkiye hükümeti, olayın ardından sert tepki gösterirken, özellikle Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ve Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca ile Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün’ün durumu yakından takip ediliyor. Canlı yayınlarla olay anı kamuoyuna yansırken, gemilerin çevresinin İsrail hücumbotlarıyla çevrildiği, iletişimin kesildiği ve bazı katılımcıların telefonlarını denize attığı görüldü.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, bu müdahalenin uluslararası hukuku ciddi şekilde ihlal ettiğini vurgulayarak, alıkonulan kişilerin bir an önce serbest bırakılması için tüm diplomatik girişimlerin başlatıldığını açıkladı. Olay, dünya kamuoyunda da geniş yankı uyandırırken, Türkiye’den sert mesajlar peş peşe geldi.
Özgürlük Filosu’na Yapılan Müdahale ve İlk Tepkiler
Filonun amiral gemisi Vicdan’dan yapılan açıklamalarda, gemilerin etrafının sarıldığı, askerlerin gemiye çıkmaya hazırlandığı ve acil durum protokollerinin devreye sokulduğu bildirildi. Filo sözcüsü Kasım Aktağ, “Gemilerimiz yasa dışı bir kuşatma altında. Kameralar devre dışı bırakıldı, iletişimimiz koptu ve güvenliğimiz tehdit altında. Lütfen gündemde tutun ve desteğinizi sürdürün.” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, sosyal medyada ve uluslararası basında geniş yankı buldu. Uzmanlar, İsrail’in bu operasyonunun, bölgede zaten var olan gerginliği daha da tırmandıracağını ve uluslararası toplumun dikkatini yeniden Filistin meselesine çekebileceğini belirtiyor. Türkiye’den yapılan açıklamalarda, saldırının sadece Türkiye vatandaşlarını değil, barışçıl aktivistleri ve uluslararası toplumun insani çabalarını da hedef aldığı vurgulandı.
Türkiye’nin Diplomatik Hamleleri ve Dünya Kamuoyuna Mesaj
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada, operasyonun Netanyahu hükümeti tarafından gerçekleştirilen bir korsanlık eylemi olduğu ifade edildi. Açıklamada, “Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan sivil aktivistlere yönelik bu müdahale uluslararası hukuku ciddi şekilde ihlal etmektedir.
Türkiye, vatandaşlarının güvenliğinin sağlanması için tüm diplomatik kanalları aktif olarak kullanmaktadır.” denildi. Ayrıca açıklamada, diğer aktivistlerin durumunun ilgili ülkelerle eşgüdümlü olarak takip edildiği ve Türkiye’nin Filistin davasına desteğini sürdüreceği kaydedildi.
Uzmanlar, bu olayın uluslararası ilişkilerde ciddi bir kriz yaratabileceğini, ülkelerin tepkilerini ve müdahale politikalarını yeniden gözden geçirmeye zorlayacağını belirtiyor. Sosyal medya kullanıcıları ve vatandaşlar, olayın ardından hem yorum yapıyor hem de dayanışma mesajları paylaşarak tepki gösteriyor.
Olayın önümüzdeki dönemde uluslararası hukuk tartışmalarını da yeniden gündeme getirmesi bekleniyor. Türkiye, hem vatandaşlarının güvenliğini sağlamak hem de Gazze’de insani yardımların engellenmemesi için diplomatik baskıyı artıracağını duyurdu. Bu gelişmeler, hem bölgesel istikrar hem de insani yardım çabalarının önemi açısından kritik bir döneme işaret ediyor.
Vatandaşlar ve uluslararası kamuoyu, gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyor; siz de bu haberi yorumlayabilir ve sosyal medyada paylaşabilirsiniz.
kaynak: mynet