Küresel ekonomide dalgalanmalar sürerken, yatırımcıların gözü yeniden altına çevrildi. Son haftalarda ons fiyatında yaşanan hızlı artış, piyasalarda “yeni bir zirve” beklentisini gündeme taşıdı. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, Ekol TV canlı yayınında yaptığı değerlendirmede, altının yalnızca kısa vadeli bir yatırım aracı olmaktan çıkıp, küresel belirsizliklerin sığınağı haline geldiğini vurguladı.
Şener’e göre, Trump yönetiminin ticaret politikalarından ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararlarına kadar birçok unsur, değerli metallerin yönünü yeniden yukarı çevirdi.
Altın fiyatlarındaki bu sert yükselişin arkasında, yalnızca ekonomik veriler değil, aynı zamanda siyasi riskler de yatıyor. Trump’ın yeniden göreve gelmesiyle birlikte küresel ticarette “öngörülemezlik” faktörü güç kazandı. Bu durum, yatırımcıları güvenli liman olarak görülen altın ve gümüş gibi kıymetli metallere yönlendirdi.
Fed’in eylül ayında yaptığı faiz indiriminin ardından, ekim ve aralık toplantılarında da yeni indirimlerin beklenmesi, doların zayıflamasına ve altının güç kazanmasına zemin hazırlıyor.
Küresel Belirsizlik Altını Destekliyor
Prof. Dr. Şener, son on yılda merkez bankalarının rezerv stratejilerinde önemli değişiklikler yaşandığını hatırlattı. 2001 yılında merkez bankası rezervlerinin yüzde 76’sı dolardan oluşurken, bugün bu oran yüzde 55’e kadar geriledi. Şener’e göre, bu tablo dünya ekonomisinin artık dolara daha az bağımlı hale geldiğini, alternatif rezerv araçlarına yönelimin arttığını gösteriyor.
“Doların değer kaybı küresel ölçekte hissediliyor. Merkez bankaları rezervlerini çeşitlendiriyor, bu da altın talebini artırıyor,” diyen Şener, yıl başından bu yana ons altının dolar bazında yüzde 53 değerlendiğini ifade etti. Çarşamba gününden sonra 4000 dolar seviyesinin altına gerileyen ons fiyatının, Çin’in ithalat kararları ve Trump’ın gümrük vergisi açıklamaları sonrası yeniden 4070-4080 dolar bandına yükseldiğini belirtti.
Uzmanlara göre bu tablo, kısa vadede sert dalgalanmalar yaşansa da uzun vadede altının yönünün yukarı olmaya devam edeceğini gösteriyor. Şener, “Henüz bu fırtına durmadı. Bu yılın sonuna kadar yüzde 60-65’lik artış oranlarıyla 4200-4300 dolar seviyeleri mümkün,” ifadelerini kullandı.
“5000 Dolar Sürpriz Olmaz”
Küresel yatırım kuruluşlarının yıl sonu için öngördüğü 3800-3900 dolar seviyelerinin çoktan aşılması, beklentileri tamamen değiştirdi. Şener, “Ekim ayına geldiğimizde 4070 dolar sınırı geçildi. Yani piyasa, tahminlerin üzerinde bir performans gösterdi,” dedi. Uzman, Fed’in faizleri 2-2,5 bandına çekmesi durumunda doların zayıflayacağını, bunun da altını daha da yukarı taşıyacağını vurguladı.
“Önümüzdeki yıl ons altının 5000 dolar seviyelerini görmesi sürpriz olmaz,” diyen Şener, yatırımcıları temkinli olmaya çağırdı. Fiyat hareketlerinin hem yukarı hem aşağı yönlü çok hızlı olabileceğine dikkat çeken Şener, “Bu kadar oynak bir piyasada ani kararlar almak risklidir. Elinde altın bulunan yatırımcılar sabırlı olmalı, kâr satışlarını dikkatli yapmalı,” dedi.
13 Ekim itibarıyla güncel verilere göre ons altın 4079 dolar, gram altın 5478 TL, çeyrek altın 8957 TL seviyesinde işlem görüyor. Yarım altın 17.916 TL, tam altın ise 38.083 TL’den alıcı buluyor.