Türkiye genelinde on binlerce mülk sahibini ilgilendiren emlak vergisi tartışmalarında yeni bir gelişme yaşandı. 2026-2029 dönemine ilişkin takdir kararlarında özellikle büyükşehirlerde görülen aşırı değer artışları, kamuoyunda büyük tepki çekmişti. Bazı bölgelerde yüzde 5000’i bulan artışlar, vatandaşları dava açmaya yönlendirdi. Mahkemelerde devam eden bu süreçte Hazine ve Maliye Bakanlığı devreye girdi.
Bakanlık, hem ekonomide istikrarı sağlamak hem de mülk sahiplerinin üzerindeki yükü azaltmak amacıyla emlak vergisi artışlarına yasal bir üst sınır getirilmesi üzerinde çalışıyor. Edinilen bilgilere göre, bu sınırın yüzde 50 civarında olması bekleniyor.
Maliye kaynaklarından sızan kulis bilgilerine göre, yeni düzenleme yalnızca mevcut davaları ortadan kaldırmakla kalmayacak; aynı zamanda gelecekteki takdir süreçlerinde de adil bir ölçü oluşturmayı hedefliyor. Böylece, belediyelerin keyfi biçimde belirlediği yüksek değer artışlarının önüne geçilmesi planlanıyor.
Fahiş Artışlara Tepki Büyüdü, Maliye Masaya Oturdu
Emlak vergisi değerleri, Türkiye genelinde dört yılda bir belediyeler bünyesindeki takdir komisyonları tarafından belirleniyor. Ancak bu yıl açıklanan yeni değerler, birçok bölgede olağanüstü artış oranlarıyla gündeme geldi. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde bazı semtlerde arsa ve arazi değerlerinin birkaç katına çıktığı tespit edildi. Bu durum, hem konut sahiplerini hem de küçük esnafı olumsuz etkiledi.
Uzmanlar, bu artışların yalnızca vergi yükünü değil, aynı zamanda kiraları ve mülk satış fiyatlarını da yukarı çektiğini belirtiyor. Kamuoyunda artan tepki üzerine Maliye Bakanlığı harekete geçti. Kaynaklara göre, Bakanlık, “adil ve dengeli vergi” ilkesi çerçevesinde yeni bir düzenleme taslağı hazırlıyor. Bu düzenlemeyle, emlak vergisi artışlarının önceki dönemin yüzde 50’sini geçememesi veya yıllık yeniden değerleme oranıyla sınırlandırılması seçenekleri üzerinde duruluyor.
Bu modelin benzeri daha önce 2017 yılında uygulanmış, aşırı değer artışlarına karşı getirilen sınırlama sayesinde binlerce dava düşmüştü. Maliye yetkilileri, benzer bir adımın bu kez de yargı süreçlerini rahatlatacağını ve vatandaşın üzerindeki baskıyı azaltacağını düşünüyor.
Takdir Komisyonları Yeniden Gözden Geçirilecek
Takdir komisyonlarının çalışma yöntemleri de tartışmaların merkezinde yer alıyor. Komisyonlar, illerde defterdarın, ilçelerde ise malmüdürü ya da vergi dairesi müdürünün başkanlığında kuruluyor. Üyeler arasında vergi dairesi temsilcileri ve belediye meclisince seçilen iki üye bulunuyor. Ancak son yıllarda bu komisyonların, piyasa koşullarının çok üzerinde değerler belirlediği eleştirileri artmış durumda.
Ekonomistlere göre, bu durum yalnızca vatandaşın cebini etkilemiyor; aynı zamanda yerel ekonomilerde yatırım isteğini de azaltıyor. Örneğin, arsa değeri bir anda beş katına çıkan bir bölgede yeni yatırım yapmak cazibesini yitiriyor. Bu da uzun vadede şehirlerin gelişimini olumsuz etkiliyor.
Maliye’nin üzerinde çalıştığı yeni sistemde, komisyon kararlarının denetimi güçlendirilecek. Ayrıca, belirlenen değerlerin kamuya açık biçimde paylaşılması ve vatandaşların bu kararlara daha kolay itiraz edebilmesi için dijital bir sistemin devreye alınması bekleniyor.
Yeni düzenlemenin hayata geçmesiyle birlikte, emlak sahipleri nefes alacak gibi görünüyor. Hem mahkemelerde süren davaların sona ermesi hem de gelecekte vergi artışlarının daha öngörülebilir hale gelmesi, piyasada istikrar yaratabilir. Ancak bu düzenlemenin kapsamı ve uygulama şekli henüz netleşmiş değil.
kaynak: ekonomim